7 Şubat 2025 Cuma

Türk Dünyasının Kadim Halkı Karapapaklar, Kalpağı Ve Madalyası-Yılmaz Parlar





 Türk Dünyasının Kadim Halkı Karapapaklar, Kalpağı Ve Madalyası

İpekyolu Stratejik Araştırmalar Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı ve Dünya Karapapak Türkleri Birliği Kurucu Genel Başkanı Dr. Seyfullah Türksoy ile yaptığımız söyleşide  Karapapak Türklerinin tarihî kökenleri, göç yolları ve günümüzdeki durumlarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Türk dünyasının bilge sesi, tarih bilinciyle donanmış bir lider, kalemiyle ve fikirleriyle Türk milletine ışık tutan bir münevver...

Dr. Seyfullah Türksoy, sadece bir akademisyen değil, aynı zamanda Türk dünyasının kaderini değiştiren bir dava adamıdır.

Onun bilgi ve vizyonu, Karapapak Türklerinin tarihini, kültürünü ve geleceğini şekillendiren bir pusula gibidir. Bugüne kadar yaptığı çalışmalarla yalnızca bilim dünyasına değil, Türk milletinin yüreğine de dokunmuş olan Dr. Türksoy, Karapapakların kimliğini, tarihini ve haklı mücadelesini anlatan en güçlü seslerden biridir.

Karapapak Türklerinin kökenleri ve tarihi üzerine gerçekleştirdiğimiz bu özel söyleşide, Dr. Seyfullah Türksoy'un değerli görüşleriyle ışık tutuyoruz...

Tarihsel ve Kültürel Bağlam

Karapapak Türkleri kimlerdir? Türk dünyası içindeki tarihî ve kültürel yerleri nedir?

Karapapak kalpağının tarihî ve sembolik anlamı nedir? Bu kalpak, geçmişte kimler tarafından kullanılmıştır?

Karapapak kalpağı sadece bir başlık mıdır, yoksa bir kimlik ve aidiyet sembolü müdür?

Günümüzde bu kalpağı kültürel miras olarak yaşatmak için neler yapılıyor?

Madalyanın Anlamı Ve Önemi

Karapapak madalyası nasıl ortaya çıktı? Kimlere ve hangi kriterlere göre verilmektedir?

Bu madalyanın Türk dünyasındaki önemi ve anlamı nedir?

Madalyanın dizaynı ve sembollerinde hangi anlamlar gizli?

Günümüzde Karapapak Kültürünün Yaşatılması

Karapapak kimliğini ve kültürünü gelecek nesillere aktarmak için hangi çalışmalar yapılmalıdır?

Kültürel mirasın korunması için devletler ve sivil toplum kuruluşları nasıl destek olabilir?



Kadim Bir Türk Boyu, Karapapaklar

Dr. Seyfullah Türksoy'un açıklamalarına göre, Karapapaklar köklü bir Türk boyu olup tarih sahnesine Kıpçaklarla birlikte çıkmıştır. Ancak Kafkasya'ya geldiklerinde Oğuzlarla iç içe geçerek bu toplulukla kaynaşmışlardır. Bu nedenle Karapapak kültüründe hem Oğuz hem de Kıpçak izleri bulunmaktadır.

Karapapak Türklerinin Kafkasya'daki varlığı binlerce yıl öncesine dayanmaktadır. 11. yüzyılda Gürcü Kralı IV. Davit'in davetiyle Orta Asya'dan Kafkasya'ya 40.000 Karapapak savaşçısı göç etmiştir. Bu askerler, Büyük Selçuklu Hükümdarı Sultan Alparslan'ın Anadolu'ya yönelik fetih hareketlerinde de yer almış ve tarih sahnesindeki etkilerini sürdürmüşlerdir.

Sürgünler ve Göçler

Karapapakların göçleri sadece savaşlarla sınırlı kalmamış, çeşitli dönemlerde zorunlu sürgünlerle de karşı karşıya kalmışlardır. Özellikle 1876-1877 Osmanlı-Rus Savaşı sırasında Anadolu'ya büyük göçler yaşanmıştır. Karapapaklar, öncelikle Kars'a yerleşmiş, buradan Anadolu’nun farklı bölgelerine dağılmışlardır. Bugün Türkiye'nin kırktan fazla ilinde Karapapak Türklerinin yaşadığı bilinmektedir.

Sovyetler Birliği döneminde de Karapapaklar büyük acılar yaşamıştır. 1936 ve 1939 yıllarında başlayan sürgünler, en ağır şekilde 14-15 Kasım 1944'te yaşanmıştır. Sovyet lideri Josef Stalin tarafından Çeçenler, Kırım Tatarları, Karaçaylar ve Ahıska Türkleri ile birlikte yaklaşık 98.000 Karapapak Türkü Sibirya ve Orta Asya'ya sürgün edilmiştir. Sürgün sırasında soğuk, açlık ve hastalık nedeniyle binlerce Karapapak hayatını kaybetmiştir. Ancak, Kazakistan, Kırgızistan ve Özbekistan'daki Türk soydaşlarının desteğiyle hayatta kalanlar yeni yaşamlar kurmayı başarmıştır.

Karapapakların Yayılımı ve Nüfusu

Bugün Karapapak Türkleri, Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Azerbaycan, İran ve Türkiye başta olmak üzere birçok ülkede yaşamlarını sürdürmektedir. Rusya’nın Dağıstan bölgesinde de büyük bir Karapapak nüfusu bulunmaktadır. Moskova ve çevresinde ise sayılarının yüz binleri bulduğu tahmin edilmektedir. İran’da Sulduz, Urumiye, Karadağ ve Tebriz’de önemli Karapapak toplulukları vardır.

Türkiye’de en yoğun Karapapak nüfusu Kars’ta bulunmakta olup, Sivas, Ağrı, Muş, Amasya ve birçok ilde varlıklarını sürdürmektedirler. Türkiye’deki Karapapak nüfusunun yaklaşık 1.5 milyon ila 2 milyon arasında olduğu tahmin edilmektedir. Dünya genelinde ise yaklaşık 7 milyon Karapapak Türkü yaşamaktadır.

Borçalı, Karapapakların Anayurdu

Gürcistan’ın Borçalı bölgesi, Karapapakların en yoğun yaşadığı bölgelerden biridir. Borçalı’da 200’den fazla köyde Karapapak Türkleri yaşamaktadır ve toplam nüfusları 500.000 civarındadır. Eğer tarih boyunca yaşanan göçler olmasaydı, bugün Gürcistan’da 2 milyon Karapapak’ın yaşayacağı düşünülmektedir.

Borçalı bölgesi, 1918 yılında kısa süreliğine de olsa bir Karapapak devleti olan ‘Borçalı Karapapak Türk Cumhuriyeti’ne ev sahipliği yapmıştır. Emin Ağacaloğlu önderliğinde kurulan bu cumhuriyet, demokratik, laik ve üniter devlet anlayışına sahip olup, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesiyle büyük benzerlik göstermektedir. Ayrıca geçmişte Borçalı Sultanlığı ve Hanlığı gibi Karapapak yönetimlerine de ev sahipliği yapmıştır.

Kültürel ve Tarihî Miras

Karapapaklar, tarih boyunca sadece savaşçı kimlikleriyle değil, aynı zamanda kültür, sanat, edebiyat ve siyasette de önemli roller üstlenmişlerdir. Osmanlı döneminde Hamidiye Alayları içinde yer alarak büyük kahramanlıklar göstermişlerdir. Bu alayların en meşhur liderlerinden biri, Sultan Abdülhamid tarafından ‘yelesiz aslan’ olarak anılan Mehrali Bey’dir. Osmanlı saflarında Ruslara ve Ermenilere karşı mücadele eden Mehrali Bey, Yemen’de şehit düşmüştür.

Bugün de Karapapak Türkleri, yaşadıkları coğrafyalarda kültürel varlıklarını sürdürerek Türk dünyasının önemli bir parçası olmaya devam etmektedirler. Dr. Seyfullah Türksoy’un vurguladığı gibi, Karapapak Türkleri hem Türkiye’yi hem de Azerbaycan’ı ana vatanları olarak kabul etmekte, aynı zamanda Türkistan coğrafyasıyla da güçlü bağlarını sürdürmektedirler.

Tarih boyunca pek çok zorlukla karşılaşmış olsalar da Karapapak Türkleri, güçlü kimlikleri, savaşçı ruhları ve kültürel miraslarıyla Türk dünyasının önemli bir parçası olmaya devam etmektedirler. Göçler, sürgünler ve savaşlar karşısında direnerek varlıklarını sürdüren Karapapaklar, geçmişten günümüze kadar süregelen birlik ve dayanışma ruhuyla Türk kültürüne önemli katkılar sunmaya devam etmektedirler.



Karapapak Kalpağı ve Karapapak Madalyası, Türk Dünyasının Onur Nişanesi

Türk dünyasının köklü ve asil topluluklarından biri olan Karapapak Türkleri, tarih boyunca cesaretleri, vatanseverlikleri ve kültürel miraslarıyla öne çıkmıştır. Bu kadim topluluğun en önemli simgelerinden biri olan Karapapak Kalpağı, yalnızca bir baş giysisi değil, aynı zamanda bir kimlik ve gurur sembolüdür. Aynı şekilde Karapapak Madalyası, tarihi derinliği ve taşıdığı yüksek anlamla Türk dünyasında özel bir yere sahiptir.

Karapapak Kalpağı, Onurun ve Cesaretin Sembolü

Karapapak Kalpağı, asırlardır bu topluluğun kimliğini temsil eden bir unsurdur. Sadece bir başlık değil, taşıyana cesaret, vakar ve birlik ruhu kazandıran önemli bir semboldür. Osmanlı’dan günümüze kadar gelen bu kalpak, tarih boyunca komutanların, devlet adamlarının ve savaşçılarının başını süslemiştir. Soğuğa karşı koruyucu yapısıyla bilinen bu özel giysi, Karapapakların zorlu coğrafyalarda verdikleri mücadeleyi ve dayanıklılıklarını simgeler. Dr. Seyfullah Türksoy’un bu konuda yaptığı vurgular, kalpağın sadece fiziksel değil, aynı zamanda manevi bir güç kaynağı olduğunun altını çizmektedir:

“Karapapak Kalpağı, yalnızca bir giysi değil, Türk dünyasının gururunu ve şerefini taşıyan bir semboldür. Onu taşıyan kişi, köklü bir mirasın temsilcisi olur.”

Karapapak Madalyası, Şanlı Bir Geçmişin Onurlu Yansıması

Karapapak Madalyası, Türk dünyasına hizmet eden, kültürel mirası yaşatan ve milletine değer katan kişilere verilen prestijli bir nişandır. Bu madalya, sadece üstün başarıların ve fedakârlıkların ödüllendirilmesi değil, aynı zamanda tarihi bir sorumluluğun gelecek nesillere aktarılmasını temsil eder. Madalyanın tasarımında kullanılan her bir sembol, Karapapakların tarihsel misyonunu ve ruhunu yansıtmaktadır.

Dr. Seyfullah Türksoy, Karapapak Madalyası’nın Türk dünyasındaki önemine şu sözlerle dikkat çekiyor:

“Bu madalya, sadece bir ödül değil; geçmişten geleceğe uzanan bir köprüdür. Karapapakların kahramanlık ruhunu, azmini ve birlik anlayışını temsil eder.”

Madalyanın kimlere ve hangi kriterlere göre verildiğine dair açıklamalarda bulunan Dr. Türksoy, ödülün sadece bireysel başarıları değil, topluma ve Türk dünyasına sağlanan katkıları da göz önünde bulundurduğunu belirtiyor. Madalyayı alan her birey, sadece kendisi için değil, aynı zamanda Türk milletinin ortak gururu için bu onuru taşımaktadır.



Karapapak Kültürü, Geçmişten Geleceğe Taşınan Değerler

Karapapak Türkleri, kültürel miraslarını yaşatmaya ve genç nesillere aktarmaya büyük önem vermektedir. Geleneksel kıyafetlerinden müziklerine, sanatsal üretimlerinden tarihî miraslarına kadar birçok alanda kendine özgü bir kimlik oluşturan bu topluluk, Karapapak Kalpağı ve Madalyası gibi sembollerle varlığını daha da güçlü bir şekilde ortaya koymaktadır.

Bu nedenle, Karapapak Kalpağı ve Madalyası’nın önemi sadece geçmişe dair bir nostalji değil, aynı zamanda geleceğe dair bir yön gösterici olarak da değerlendirilmektedir. Dr. Seyfullah Türksoy’un liderliğinde yürütülen çalışmalar, bu kültürel değerlerin korunması ve tanıtılması için büyük bir adım niteliğindedir.

Karapapak Ruhu Yaşatılmaya Devam Ediyor

Karapapak Türklerinin onurlu geçmişi, bugün de kalpakları ve madalyalarıyla yaşatılmaya devam ediyor. Karapapak Kalpağı, asil bir kimliği ve mücadele ruhunu temsil ederken, Karapapak Madalyası ise bu kimliği hakkıyla taşıyanlara verilen en yüksek onur nişanlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Dr. Seyfullah Türksoy’un öncülüğünde bu değerlerin yaşatılması ve yeni nesillere aktarılması, Türk dünyasında kültürel birlikteliğin ve mirasın sürdürülebilirliği açısından büyük bir önem taşıyor.

Tarih boyunca cesaretin, vatan sevgisinin ve kültürel bağlılığın en güçlü temsilcilerinden biri olan Karapapaklar, kalpaklarıyla kimliklerini, madalyalarıyla ise bu onuru gelecek nesillere taşımaya devam ediyorlar. Bu miras, yalnızca bir topluluğun değil, tüm Türk dünyasının ortak gururu olmaya devam edecek.

yilmazparlar@yahoo.com

Emıtt 2025, Turizmin Kalbi İstanbul'da Attı-Yılmaz Parlar





  Emıtt 2025, Turizmin Kalbi İstanbul'da Attı

Dünyanın en büyük dört turizm fuarından biri olan EMITT - Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı, bu yıl da kapılarını görkemli bir şekilde açtı.

İstanbul TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde düzenlenen etkinlik, turizm sektörünün devlerini, yatırımcılarını ve seyahat tutkunlarını bir araya getirdi.

5 - 7 Şubat 2025. TÜYAP Fuar merkezde gerçekleşen 28. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı EMITT’in direktörü Hacer Aydın ile söyleşi gerçekleştirdik. Aldığımız bilgiler doğrultusunda özetle;



Turizmin Geleceği EMITT’te Şekilleniyor

Her yıl olduğu gibi EMITT 2025, sadece Türkiye’nin değil, dünya turizminin de geleceğine yön veren en önemli platformlardan biri oldu. Fuara 100’den fazla ülkeden binlerce sektör profesyoneli ve ziyaretçi katılım sağladı. Türkiye’nin göz kamaştıran turistik destinasyonlarılüks otelleributik işletmeleri ve yeni tatil trendleri EMITT’te büyük ilgi gördü.

Rekor Katılım ve Güçlü İş Bağlantıları

Bu yıl fuarda rekor düzeyde katılım sağlanırkenB2B görüşmelerinde milyon dolarlık anlaşmalara imza atıldı. Otel zincirlerinden tur operatörlerine, yerel yönetimlerden turizm yatırımcılarına kadar geniş bir yelpazeye hitap eden fuarda, özellikle Türk turizminin dünya pazarındaki yükselişi vurgulandı.

T.C İstanbul Valisi Davut Gül, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, T.C. Kültür ve Turizm Bakanı Genel Tanıtma Müdürü Timuçin Güler, Türkiye İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Sezgin Yılmaz, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (TÜRSAB) Hasan Eker, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği Başkanı (TTYD) Oya Narin, Türkiye Otelciler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı (TÜROFED) Erkan Yağcı ve Türk Hava Yolları Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Olmuştur’un katılımları ile Türkiye İş Bankası'nın ana sponsorluğunda düzenlenen  28. EMITT fuarına 80 ülke civarında 600 den fazla katılımcı bu yıl rekor sayılacak ziyaretciyi ağırladı.

Destinasyonlar Ve Kültürel Zenginlik Ön Planda

Kapadokya'nın büyüleyici balonları, Antalya'nın altın kumsalları, Karadeniz'in yemyeşil doğası ve Ege'nin eşsiz koyları fuarda büyük ilgi gördü. Ayrıca, gastronomi turizmi, sağlık turizmi ve sürdürülebilir turizm konularında yapılan oturumlar sektöre yeni vizyonlar kazandırdı.



EMITT 2025, Sadece Bir Fuar Değil, Turizmin Festivali

EMITT, ziyaretçilerine sadece iş bağlantıları kurma fırsatı değil, aynı zamanda turizm dünyasının en ilham verici etkinliklerine katılma şansı sundu. Renkli stantlar, kültürel performanslar, ödüllü konuşmalar ve inovatif projelerle tam anlamıyla bir turizm şöleni yaşandı. Hacer Aydın Liderliğinde EMITT 2025 Zirveye Ulaştı.

Turizm profesyonellerini, sektör liderlerini ve destinasyonları buluşturan organizasyon, bu yıl Hacer Aydın’ın üstün vizyonu ve liderliği sayesinde eşi benzeri görülmemiş bir başarıya imza atı.

Türkiye Turizminin Gücünü Dünyaya Gösterdik

EMITT 2025, Türkiye'nin turizmdeki lider konumunu bir kez daha tüm dünyaya kanıtladı. Sektör temsilcileri, yatırımcılar ve turizm severler, fuardan büyük memnuniyetle ayrıldı. Türkiye’nin 2025 turizm hedefleri doğrultusunda yepyeni iş birlikleri ve projelerin temelleri EMITT’te atıldı.

EMITT Turizm Fuarı 28 yıldır, Türkiye’de pek çok yeni tatil ve turizm destinasyonu oluşmasına ortam hazırlayan, Türkiye’de şehirlerin hatta köylerin markalaşmasına ve yerli yabancı turistle buluşmasına ev sahipliği yapan turizm sektörünün dünyaya açılan en önemli kapısı. Fuar, tüm katılımcılara, profesyonel yerli ve uluslararası ziyaretçilere yeni iş ve iş birliği olanakları sunabilen bir yapının dinamiklerini taşıdığını Hacer Aydın aktarıyor.

 

Hacer Aydın: Turizmin Güçlü Vizyoneri

 

Fuarın direktörü Hacer Aydın, yıllardır sergilediği mükemmel organizasyon yeteneği, sektör bilgisi ve stratejik bakış açısıyla EMITT’i sadece bir fuar olmaktan çıkarıp, küresel bir turizm buluşmasına dönüştürdü. Onun liderliğinde EMITT, her yıl büyüyerek dünya turizminin en prestijli etkinliklerinden biri haline geldi. Aydın’ın turizme olan tutkusu, inovasyon odaklı yaklaşımı ve uluslararası bağlantıları, EMITT’i rakipsiz bir konuma taşıdı.

Hacer Aydın’ın üstün yönetim anlayışı ve stratejik vizyonu, EMITT’i sadece bir turizm fuarı olmaktan çıkarıp küresel bir bilgi ve iş platformuna dönüştürdü.

 


Ziyaret ettiğimiz standlardan göze çarpan İstanbul Turizm Derneği (ISTTA) bünyesinde tüm turizm sektör üyelerine yer vermiş.

 

İstanbul Turizm Derneği (ISTTA) Yönetim Kurulu Başkanı Murtaza Kalender, EMITT 2025 Fuarı'nda sergilediği vizyoner liderlik ve yenilikçi yaklaşımıyla büyük takdir topladı.

 

Kalender'in önderliğinde ISTTA, İstanbul'un turizm potansiyelini artırmak ve şehri yılın 12 ayı boyunca canlı tutmak adına önemli adımlar atmak için ISTTA şemsiyesinde iş görüşmelerini sürdürdü.

 


Aldığımız bilgilere göre; Kalender'in girişimleri sayesinde çok sayıda ülkeden yine çok sayıda operatörler ön kayıt yaptırdı. Bu başarı, İstanbul'un uluslararası turizm arenasındaki cazibesini ve ISTTA'nın etkin çalışmalarını gözler önüne sermiş oldu.

EMITT, her geçen yıl büyüyen ve gelişen turizm sektörü için vazgeçilmez bir buluşma noktası olmaya devam ediyor.

Bu büyük organizasyonun ardından, Türkiye'nin turizmdeki yükselişi hız kesmeden devam edecek.

yilmazparlar@yahoo.com