Uluslararası Kültür Festivali
İstanbul Üniversitesi’nde Renklerin, Tatların ve Kültürlerin Buluştuğu Gün
İstanbul Üniversitesi, 15 Mayıs’ta kampüsünde unutulmaz bir kültür şölenine ev sahipliği yaptı. 11:00–17:00 saatleri arasında gerçekleşen Uluslararası Kültür Festivali, dünyanın dört bir yanından öğretime gelen öğrencilerin kendi kültürlerini tanıttığı bir platforma dönüştü.
40’tan fazla ülkenin katılım gösterdiği bu anlamlı etkinlikte; müzikten mutfağa, geleneksel kıyafetlerden halk danslarına kadar birçok değer sergilendi.
Kültürlerarası Diyalogun Adresi Oldu
Festival, İstanbul Üniversitesi’nde öğrenim gören yabancı öğrencilerin, kendi ülke konsolosluklarının da destekleriyle hazırladığı stantlarda gerçekleşti.
Katılımcılar, geleneksel kıyafetler içerisinde ziyaretçileri karşıladı. Renkli görüntülere sahne olan milli kıyafet defilesi, yoğun ilgi gördü. Her stant, ait olduğu ülkenin müziği eşliğinde geleneksel danslarla canlandı.
Türk Cumhuriyetleri Damgasını Vurdu
Özbekistan, Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan. Tataristan
Dağıstan gibi Türk Cumhuriyetleri'nin yer aldığı stantlar; ortak köklere sahip kardeş halkların kültürel mirasını bir kez daha gözler önüne serdi. Halılar, nakışlar, geleneksel el sanatları, yöresel yemekler ve halk ezgileri, Türk dünyasının zenginliğini yansıttı. Katılımcılar özellikle bu stantlarda büyük ilgi gösterdi.
Tataristan Kültürü Göz Kamaştırdı
Festivalin en dikkat çeken stantlarından biri ise Tataristan kültürünü yansıtan çadır oldu. Etkinlik organizatörü Nail Nabiulla’nın özenle hazırladığı bu özel çadırda, Tatar bayrakları ve geleneksel süslemelerle bezenmiş atmosfer, ziyaretçileri adeta Kazan sokaklarında bir yolculuğa çıkardı. Tatar mutfağının vazgeçilmezi olan üçpoçmak (Tatar böreği) ve geleneksel tatlı çak-çak, ziyaretçilere ikram edildi. Tataristan’a özgü ev eşyaları ve sahne gösterileri de kültürel zenginliği gözler önüne serdi.
Tataristan'dan Gazeteci Yılmaz Parlar'a Anlamlı Onur
Uluslararası Kültür Festivali’nin en dikkat çeken stantlarından biri olan Tataristan çadırında, anlamlı bir tören gerçekleşti. Tataristan’ı temsilen festivale katılan Azem Lilia, Türk basın dünyasındaki başarılı çalışmaları ve kültürel diyaloğa katkılarından dolayı gazeteci Yılmaz Parlar’a, basın alanında “Madolyon Nişanı” takdim etti. Tataristan geleneklerine uygun sembolik bir törenle sunulan bu onur, Parlar’ın kültürler arası iletişime sağladığı katkıların uluslararası düzeyde de takdir edildiğini ortaya koydu. Tören sırasında alkışlarla karşılanan bu özel an, festivalin en anlamlı sahnelerinden biri olarak hafızalara kazındı.
Asya’dan Afrika’ya Kültür Köprüsü
Festivalde sadece Türk Cumhuriyetleri değil; Çin, Güney Kore, Filistin, Umman, Suriye, Mısır ve Tunus, İran, Irak gibi birçok ülke de kendi zengin kültürlerini tanıttı. Çin standında kaligrafi sanatı ve geleneksel çay seremonisi, Kore standında ise K-Pop ritimleri eşliğinde dans performansları öne çıktı. Filistin standı, özgürlük temalı motiflerle süslenmişti ve Filistin mutfağına ait humus ve tatlılar büyük ilgi gördü. Umman, Mısır ve Tunus stantlarında Arap kültürünün sıcaklığı ve konukseverliği hissedildi; Arap kahvesi ve hurma ikramları dikkat çekti.
Dostlukla Sonlanan Gün: Açık Çay Saati
Festivalin sonunda katılımcılar, ülkelerin birleştiği samimi bir çay saati ile bir araya geldi. Sıcak sohbetlerin yapıldığı, kültürlerarası köprülerin kurulduğu bu an, günün ruhunu en iyi şekilde yansıttı: barış, dostluk ve karşılıklı anlayış.
İstanbul Üniversitesi, bu etkinlikle yalnızca bir eğitim kurumu değil, aynı zamanda kültürlerin barış içinde buluştuğu bir dünya üniversitesi olduğunu bir kez daha gösterdi.
yilmazparlar@yahoo.com
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder